Anlayış: Kabızlık, vücudun kendi kendine uyuşturucu kullanması gibidir, bu yüzden kabızlık birçok hastalığın kaynağı olmuştur.
Zehirlerin iki türü vardır: birincisi dışarıdan gelenler; ikincisi ise içten gelenler.
İçeriden gelen iki tür vardır: biri görülebilen; diğeri ise görülemeyen. Görülebilen, sindiremediğimiz o atıklardır; görülemeyen ise duygularımız, düşüncelerimiz ve ilişkilerimizin getirdiği zararlardır.
Bağırsağımızın görevi besinleri emmek ve geriye kalan atıkları dışarı atmak. Bir kez kabız olduğunuzda, bu atıkların yaklaşık 35 derece civarında sürekli olarak mayalandığını ve bozulduğunu düşünün. Bağırsakların emilimi durmaz, bu noktada vücudunuz bu toksinleri pasif ve çaresiz bir şekilde emmeye başlayacaktır. İşte bu yüzden kabızlık, uyuşturucu almakla eşdeğer kabul edilir.
Ve en korkutucu olanı, toksinlerin bağırsaklar aracılığıyla emilmesidir; bu toksinler kan ile vücudumuzun çeşitli organlarına ve hücrelerine ulaşır, bu yüzden de birçok hastalığın kaynağı haline gelir.
Birinin sağlıklı olup olmadığını gözlemlemek için dışkı da önemli bir göstergedir; bu, yeni doğmuş ve konuşamayan bir bebeğe benzer. Ebeveynler, çocuklarının sağlık durumunu dışkı ile gözlemleyerek değerlendirir. Ancak, konuşmaya başladıktan sonra bu konuya kimse ilgi göstermez.
Bu nedenle, sağlık ve uzun ömür isteyenler ya da şu anda hastalığı olan ve iyileşmek isteyenler, kesinlikle dışkı ve idrarlarına dikkat etmelidir, bu onun hayatını kurtarabilecek kritik bir sinyal olabilir.
Diğer yandan, bir kabızlık, yüz binlerce tedavi ameliyatının boşa gitmesine neden olabilir; bu kadar önemli bir sağlık iyileşme bilgisi, hastanelerdeki branşlaşma nedeniyle doktorlar ve aileler tarafından kolayca göz ardı edilebilir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Anlayış: Kabızlık, vücudun kendi kendine uyuşturucu kullanması gibidir, bu yüzden kabızlık birçok hastalığın kaynağı olmuştur.
Zehirlerin iki türü vardır: birincisi dışarıdan gelenler; ikincisi ise içten gelenler.
İçeriden gelen iki tür vardır: biri görülebilen; diğeri ise görülemeyen. Görülebilen, sindiremediğimiz o atıklardır; görülemeyen ise duygularımız, düşüncelerimiz ve ilişkilerimizin getirdiği zararlardır.
Bağırsağımızın görevi besinleri emmek ve geriye kalan atıkları dışarı atmak. Bir kez kabız olduğunuzda, bu atıkların yaklaşık 35 derece civarında sürekli olarak mayalandığını ve bozulduğunu düşünün. Bağırsakların emilimi durmaz, bu noktada vücudunuz bu toksinleri pasif ve çaresiz bir şekilde emmeye başlayacaktır. İşte bu yüzden kabızlık, uyuşturucu almakla eşdeğer kabul edilir.
Ve en korkutucu olanı, toksinlerin bağırsaklar aracılığıyla emilmesidir; bu toksinler kan ile vücudumuzun çeşitli organlarına ve hücrelerine ulaşır, bu yüzden de birçok hastalığın kaynağı haline gelir.
Birinin sağlıklı olup olmadığını gözlemlemek için dışkı da önemli bir göstergedir; bu, yeni doğmuş ve konuşamayan bir bebeğe benzer. Ebeveynler, çocuklarının sağlık durumunu dışkı ile gözlemleyerek değerlendirir. Ancak, konuşmaya başladıktan sonra bu konuya kimse ilgi göstermez.
Bu nedenle, sağlık ve uzun ömür isteyenler ya da şu anda hastalığı olan ve iyileşmek isteyenler, kesinlikle dışkı ve idrarlarına dikkat etmelidir, bu onun hayatını kurtarabilecek kritik bir sinyal olabilir.
Diğer yandan, bir kabızlık, yüz binlerce tedavi ameliyatının boşa gitmesine neden olabilir; bu kadar önemli bir sağlık iyileşme bilgisi, hastanelerdeki branşlaşma nedeniyle doktorlar ve aileler tarafından kolayca göz ardı edilebilir.
#Pi# içerik madenciliği#